Osmanlı’da askeri okul anlamına gelen kelime “Mekteb-i Harbiye” olarak bilinmektedir. 19. yüzyılın başlarında başlayan askeri reform hareketlerinin bir parçası olarak kurulan Mekteb-i Harbiye, devletin modernleşme ve ordunun disiplinli, iyi eğitimli subaylarla güçlendirilmesi çabalarına destek olmak amacıyla açılmıştır.
Bu okullar öğrencilere sadece askeri eğitim değil, aynı zamanda matematik, mühendislik, dil ve yönetim gibi alanlarda da eğitim vererek Osmanlı subaylarının çağın gereklerine uygun şekilde yetiştirilmesini sağlamıştır.
Osmanlı subay okulu olarak hizmet veren Mekteb-i Harbiye’nin temelleri, Sultan II. Mahmud döneminde atılmıştır. Sultan II. Mahmud, Yeniçeri Ocağı’nı kaldırarak (1826) modern bir ordu kurma yolunda büyük adımlar atmıştır. Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla birlikte Batı tarzı askeri eğitim verecek okulların açılması ihtiyacı doğmuştur.
Bu ihtiyaç doğrultusunda kurulan Mekteb-i Harbiye, ordu için subay yetiştiren en önemli eğitim kurumu haline gelmiştir. Burada eğitim gören subaylar, Osmanlı Devleti’nin hem iç güvenliğini sağlamak hem de dışarıdaki tehditlere karşı mücadele etmek için görevlendirilmiştir.
Mekteb-i Harbiye, Osmanlı’nın son dönemlerinde modern bir askeri akademi olarak kabul edilirken, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Harp Okulu adını almış ve bugün Türkiye’nin en önemli askeri eğitim kurumlarından biri olmaya devam etmektedir.
Osmanlıda Askeri Okullara Ne Denirdi?

Osmanlı’da askeri eğitim, ilk dönemlerde daha çok tecrübe yoluyla ve ustalık sistemiyle gerçekleşiyordu. Yeniçeriler gibi birlikler, uzun yıllar süren bir eğitimden geçiyor ve savaş alanında yetişiyorlardı. Ancak imparatorluğun batılı devletlerle olan ilişkileri arttıkça, modern orduların önemi daha iyi anlaşılmış ve askeri eğitim sisteminde köklü değişiklikler yapılması gerekmiştir.
Osmanlı’da askeri okullara verilen isimler dönem ve kurumun özelliğine göre değişiklik göstermiştir. En bilinenleri arasında Mekteb-i Harbiye, Mühendishane-i Bahr-i Hümâyûn (Deniz Mühendishanesi), Mekteb-i Tıbbiye gibi okullar sayılabilir.
Mekteb-i Harbiye, kara ordusu subaylarını yetiştiren en önemli askeri okuldu. Mühendishane-i Bahr-i Hümâyûn ise donanma için mühendis yetiştiriyordu. Mekteb-i Tıbbiye ise askeri hekimler yetiştiren bir okuldu.
Osmanlı’da askeri okul kurulması ve geliştirilmesi, ordunun modernleşmesinde önemli bir adım olmuştur. Ancak siyasi istikrarsızlıklar, ekonomik sıkıntılar ve dış müdahaleler gibi nedenlerle bu okulların etkinliği zaman zaman düşmüştür.
Osmanlıda Okula Ne Denirdi?
Osmanlı İmparatorluğu’nda eğitim, toplumun her kesiminde önem arz eden bir konuydu. Bu kapsamda, farklı dönemlerde ve bölgelerde eğitim kurumlarına verilen isimler de çeşitlilik göstermiştir. Günümüzdeki okulların karşılığı olan bu eğitim kurumları genellikle dini ve dünyevî bilgilerin birlikte verildiği yerlerdi.
Osmanlı’da en yaygın olarak kullanılan eğitim kurumu isimlerinden biri sıbyan mektebi idi. Bu mektepler, genellikle mahallelerde veya camilerin yakınında bulunurdu ve temel dini bilgiler ile okuma yazma öğretilirdi. Çocukların ilk eğitimlerini aldıkları bu mektepler, bugünkü ilkokullara benzetilebilir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda eğitim sisteminin gelişmesiyle birlikte, farklı isimlerle anılan birçok eğitim kurumu kurulmuştur. Osmanlı okul isimleri arasında darülfünun, muallimhane, rüşdiye gibi isimler sayılabilir. Darülfünun, modern anlamda bir üniversiteye karşılık gelirken, muallimhane öğretmen yetiştiren okullar, rüşdiye ise ortaokul seviyesindeki eğitim kurumlarıydı.
http://www.osmanliarastirmalari.com
https://kho.msu.edu.tr/hakkinda/tarihce.html
https://www.fikriyat.com/galeri/egitim/osmanlida-egitim-terimleri