Hangisinin İlanı ile Osmanlı Devleti’nde Rejim Değişikliği Yaşanmıştır?

Osmanlı Devleti’nin uzun ve çalkantılı tarihinde, pek çok iç ve dış etkenin bir araya gelmesiyle derin dönüşümler yaşanmıştır. Bu dönüşümlerin en belirginlerinden biri, devletin yönetim yapısında meydana gelen köklü değişimlerdir. Osmanlı’da rejim değişikliği süreci, uzun soluklu bir mücadele ve çeşitli reform hareketlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Osmanlı Devleti’nde modernleşme çabalarının ilk önemli adımı, 1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı ile atılmıştır. Bu ferman, devletin tüm tebaasına eşitlik ve adalet vaat ederek, Batı medeniyetine uyum sağlama amacını taşıyordu.

Tanzimat Fermanı ile birlikte, Osmanlı Devleti’nde siyasi, sosyal ve ekonomik alanda önemli reformlar yapılmıştır. Ancak bu reformlar, devletin temel yapısını değiştirmeye yetmemiş ve beklenen sonuçları vermemiştir.

Tanzimat’ın yetersiz kaldığı görüldükçe, Osmanlı’da daha radikal değişimler talep edilmeye başlandı. Bu talepler doğrultusunda, 1876 yılında II. Abdülhamid tarafından meşrutiyet ilan edildi. Meşrutiyet ile birlikte ilk Osmanlı Meclisi açıldı ve halkın temsiliyetine dayalı bir yönetim sistemi kurulmaya çalışıldı. Ancak II. Abdülhamid kısa sürede meclisi kapattı ve mutlak bir yönetime geçti.

1.Meşrutiyet Nedenleri ve Sonuçları

Osmanlı Devleti’nde anayasal yönetim ve meşruti monarşiye geçişin temelleri, modernleşme ve Batı’ya uyum arayışları çerçevesinde atılmıştır. 1. Meşrutiyet’in ilanı konusunda Devleti’nin zayıflayan otoritesi ve iç sorunların giderek artması önemli bir neden olmuştur.

Avrupa’nın baskısı ve Batılı güçlerin Osmanlı üzerindeki çıkarları da meşruti yönetimin ilanını teşvik eden bir etken olmuştur. Osmanlı aydınları, ülkeyi kurtarmak ve güçlendirmek için reformlar gerektiğine inanıyordu ve meşrutiyetin bu sürecin önemli bir parçası olacağını düşündüler.

Tanzimat Fermanı ve Islahat Fermanı ile başlayan reform hareketleri, nihayetinde meşrutiyetle bir anayasa oluşturma çabasına dönüştü. 1. Meşrutiyet’in ilanı Osmanlı Devleti içerisinde yaşayan halkın yönetime katılımını sağlamak için yapılmış önemli bir adımdı.

1876 yılında ilan edilen Kanun-i Esasi, Osmanlı’nın ilk anayasası olarak kabul edilmiştir. Bu anayasa, sınırlı da olsa padişahın yetkilerini denetleyen bir Meclis-i Mebusan (Halk Meclisi) ve Ayan Meclisi’nin kurulmasını sağlamıştır.

1.Meşrutiyeti Kim İlan Etti?

Osmanlı İmparatorluğu’nun 19. yüzyılın ikinci yarısında yaşadığı derin dönüşümlerin en önemlilerinden biri kuşkusuz meşrutiyetin ilanı olmuştur. Batılı devletlerin baskısı, içerideki reform talepleri ve toplumdaki değişim isteği, imparatorluğu yeni bir yönetim sistemine yöneltmiştir. Peki, meşrutiyeti kim ilan etti ve bu ilanın sonuçları neler oldu?

Meşrutiyet, Osmanlı’da ilk olarak 23 Aralık 1876’da II. Abdülhamid tarafından ilan edilmiştir. Ancak bu ilan, iç ve dış güçlerin etkileşimi sonucu gerçekleşmiş bir süreçtir. Batılı devletler, Osmanlı’nın toprak bütünlüğünün korunması ve Balkanlardaki istikrarın sağlanması için reformlara gitmesini istemişlerdir.

İçeride ise Genç Osmanlılar olarak bilinen aydınlar, Batılılaşma ve anayasal bir yönetim sistemi kurulması için mücadele etmişlerdir. Bu iki zıt gücün etkisi altında kalan II. Abdülhamid, meşrutiyeti ilan ederek hem içerideki muhalefeti yatıştırmayı hem de dış güçleri oyalamayı amaçlamıştır.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Me%C5%9Frutiyet

https://aosogrenci.anadolu.edu.tr

Yorum yapın